01 Temmuz 2025 Salı  Ada, 42 bin adrese ulaştı 12:29  İç pazardaki kırılganlık Gigant’ı ihracata yöneltti 12:25  Baran Mutfak, Naskoni ile her kesime hitap edecek 12:21  Sürmeneli, seri üretime geçmeye hazırlanıyor 12:20  Elit, Türkiye de akıllı klozeti yaygınlaştıracak  12:16  İnoksan Diyarbakır da  12:14  BSH, ürün başına tüketilen su miktarını % 66 azaltıyor 12:12  Denpa Endüstriyel, İnoksan’la yüzde 30 büyüyecek 12:10  Şaypa, 50inci mağazasını Altınşehir de açtı 12:08  Seçkin Onur, elektronik distribütör oldu 12:07  
 Çok Okunanlar
 
 Çok Yorumlananlar
 


  
 İstatistikler
Aktif : 1
Dün : 163
Bugün : 65
Top.Tekil : 48649
Top.Çoğul : 586042
Yazara Ait Tüm Yazılar
  Sezin Öney

          SASDDS@SDSD.NET
         UZUN MESAFE KOŞUSU...
İtalya, Türkiye’de tanındığı haliyle, Soğuk Savaş döneminde
demokrasisini cendere altına alan Gladio’yu tasfiye etme başarısını
göstermiş, adaletin yerini bulduğu bir ülke.

Ancak, İtalya’da
yaklaşık kırk yıl perde arkasından siyaseti yönlendiren Gladio’ya
ilişkin pek çok ayrıntı henüz yeni ortaya çıkıyor. Geçen hafta, Sicilya
mafyası Cosa Nostra’nın en üst düzey ve eli en kanlı
isimlerinden Giovanni Brusca itiraflarıyla, hâlâ büyük ölçüde karanlık
kalan yakın tarihin bir parçasına daha ışık tuttu.

1980’lerin
sonu ve 1990’ların başında bir grup dürüst yargı mensubu, özel
yetkilerle donanmış halde, Sicilya mafyasını çökertmeye çalışıyordu.
Cosa Nostra da, buna karşılık olarak, devletin ‘iyi adamlarını’ ve
eskiden işbirliği içinde olduğu bazı kamu görevlilerini de hedef alarak
devlete savaş açmıştı. Mafyanın, ses getiren suikastlarda ölen emniyet
mensupları, valiler, savcılar gibi devlet görevlilerine, ‘mükemmel
ceset’ adı verdiği biliniyor. Brusca geçtiğimiz hafta, bu cinayetler
işlenirken, İtalyan devletinin ‘derin isimlerinin’, mafya ile sürekli
temas içinde olduğuna bir kez daha işaret eden detayları açıkladı.
Brusca’ya göre, İtalyan devleti içinde o dönemde büyük bir ayrışma
yaşanıyordu. Devletten bazı ‘saygın’ isimler, ‘eski düzene’ dönülmesi
için öneri paketleriyle mafyanın kapısını aşındırıyordu.

Brusca,
1996 yılından beri hapiste. Mafya içinde bile ‘insan kasabı’ lakabıyla
anılan Brusca’nın cep telefonunun dinlenmesi yoluyla, izinin bulunması
ve Sicilya’da yakalanması, son derece ilginç sahnelerle noktalanmıştı.
Operasyonda görevli polisler, Brusca’yı yakaladıktan sonra “artık
mafyadan korkmuyoruz” diyerek, yüzlerini gizleyen kar maskelerini
fırlatıp atmıştı.

Brusca yakalandığı sırada televizyonda,
İtalya’nın efsanevi savcısı Giovanni Falcone’nin mafya ile savaşını ve
bir suikast sonucu ölümünü anlatan bir film seyrediyordu. Polisler,
Brusca’nın evini, Falcone’nin, Sicilya’nın Palermo kenti yakınlarında
bir otobana döşenen 350 kilo dinamitin uzaktan kumanda ile patlatılması
sonucu öldürüldüğü sahne sırasında basmışlardı. 1992’deki bu suikastta
uzaktan kumandaya basan Brusca idi. Otobanda dev bir krater oluşturan
Falcone suikastından iki ay sonra, yakın dostu ve mafyaya karşı
savaşındaki en büyük yardımcısı savcı Paolo Borsellino da öldürüldü.

Yakalandıktan sonra pentito,
yani itirafçı olan Brusca’nın, ifadelerinde Falcone suikastında rol
alıp da polise bilgi vermeye başlayan diğer bir mafya üyesinin oğlu
olan 11 yaşındaki Giuseppe di Matteo’yu 26 ay rehin tuttuktan sonra
boğduğu ve cesedini asit bidonu içine atarak yok ettiğini, çetelesini
tutmadığından tam sayısını veremeyeceği 100-200 kadar cinayet
işlediğini söylediği de kayda geçti.

Palermo’da halen mafya
konusunda soruşturmalar yapan üst düzey bir savcı olan Antonio
Ingroia’ya göre Falcone, ölümünden önce “Sicilya’da sadece devletin
korumaktan vazgeçtikleri mafya suikastına kurban gider” diye
anlatmıştı. Borsellino da, “Beni öldürecekler. Emri uygulayan mafya
olabilir ama veren başkaları olacak” demişti. Borsellino son
röportajında Cosa Nostra’nın İtalya’nın şimdiki başbakanı Silvio
Berlusconi ile yakın bağı bulunduğunu da söylemişti. Bu röportaj
nedense sadece bir kez yayınlanıp unutuldu.

Brusca’nın patronu
Salvatore Riina tam 23 yıl her operasyondan kaçtıktan sonra ancak
1993’te yakalandı. Riina’nın bir türlü ele geçirilememesinde,
Hıristiyan Demokrat Partisi’nin en önde gelen isimlerinden, 1946’dan
günümüze kadar aralıksız olarak İtalya’da parlamento veya senatoda
görev alan defalarca başbakanlık ve bakanlık yapan Giuliano Andreotti
ile olan özel dostluğu yatıyordu. Riina’nın şoförü Baldassare Di
Maggio, 1993’te Andreotti’nin, 1980’li yıllar boyunca patronu ile
buluştuklarını anlatırken, ‘saygı gösterisi olarak’ Andreotti’nin
Riina’yı kucakladığını ifade etti.

Bugün, 90 yaşında olan
Andreotti, daha öncede yazdığım gibi ‘yaşam boyu senatör’ unvanıyla
İtalyan siyasetinin en kilit isimlerinden biri olmayı sürdürüyor. 2003
yılında, hakkındaki tüm suçlamalardan arınıp beraat etti. Mahkeme
kararında, Andreotti’nin 1980 öncesinde mafya ile bir yakınlık içinde
olduğu ancak bu yakınlığın bir hata olduğunun farkına vararak geri
çekildiği öne sürüldü. Beraata gerekçe olarak, mafya ile yakınlığın
İtalyan yasalarına göre 1982’de suç haline gelmesi ve Andreotti’nin bu
tarihten önce mafya ile olan temaslarına yönelik iddiaların, ‘zaman
aşımına’ uğraması gösterildi.

1990’ların ortalarından sonuna
kadar olan dönemde İtalya’da Sicilya mafyasının devlet ile
ilişkilerinin ilk kez çok açık şekilde tartışılmasında ve halkın ‘temiz
devlet’ talebinin güçlenmesinde Falcone ve ekibindeki diğer savcıların
ölümüne duyulan tepki önemli rol oynamıştı. Bugün hâlâ Falcone ve
Borsellino’nun ölümlerinden birkaç ay önce beraber çekilmiş resimleri,
birçok İtalyan hukukçunun odasına asılı. Ancak, tepkiler bir süre
kanıksandı, mücadele tavsadı. Oysa, Gladio’yu yok etmek bir uzun mesafe
koşusu.
2009-05-28 Bu yazı  1448  kere okundu Yazıcıya Yolla
Son Yazıları:

Yaşlı gençler
Uzun mesafe koşusu...
YORUMLAR
BU YAZIYA YORUMUNUZU EKLEYİN
İsim
E-posta
Başlık
Yorum
       Tüm alanlari doldurmaniz gerekmektedir
Iletisim   |   Künye   |   Anasayfam yap   |   Sik Kullanilanlara Ekle
TicariTanitim.Com / Güncel Haber Portalı